Ahmet Kural, Düğün Dernek 2 Sonrası İmaj Yeniledi

“Düğün Dernek 2: Sünnet” filminin çekimlerini tamamlayan Ahmet Kural, soluğu Adem Terzi’nin Etiler’deki kuaföründe aldı. Ünlü isimlerin berberi ve imaj makeri olan Adem Terzi’nin müşterileri arasında yer alan Ahmet Kural, yoğun set çalışmasından sonra yeni imajı için saçlarını kazıtıp, bıyıklarını kısalttı. Bu yeni haliyle instagram’da büyük beğeni toplayan Ahmet Kural, imaj makeri Adem Terzi’nin adını taşıyan kolonyası ile de selfie çekimi yaptı. Kısa bir süre önce Eyüp Sabri Tuncer ve Adem Terzi’nin piyasaya sürdükleri tıraş kolonyaları Estangerine, Mintemeral, Beruli ve Oud Türk erkeklerini daha çekici kılmayı hedefliyor.

Ümit Ünal ile Sinema ve Yönetmenlik Atölyesi Başlıyor

Akademi Jurnal, sinema sanatına ilgi duyanlar ve film yönetmeni olmak, bu alanda çalışmak isteyenler için usta yönetmen ve senaryo yazarı Ümit Ünal’ın eğitim vereceği sinema ve yönetmenlik atölyesi açıyor. Artistik bakış açısının yanı sıra, senaryonun görsel olarak yorumlanmasını, bir film çekmenin teknik kısmı, kurgu, kamera hareketleri, ışık, montaj, oyuncu yönetimi, sinema dili ve senaryo konularının öğretileceği atölye Eylül ayında başlayacak. Geniş bilgi için tel: 0535 617 5071.

Kanlı Postal Filminin Yönetmeni Muhammet A. B. Arslan Röportajı

Neden böyle bir film çekiyorsunuz sorusunu duymuşsunuzdur pek çok kez ama gerçekten bu kadar zor bir konuya neden ve nasıl değindiniz? Çok eleştirenler olmuştur bu işi yapmayın başınıza iş alırsınız şeklinde? Bunlar için ne diyeceksiniz? Kimler destek oldu kimler köstek oldu?

Galiba zoru seviyorum. Devrimci gelenekten geldiğim içindir belki ayrıca bu konuyu çekmemin en büyük sebebi de o dönemi yaşamam ve o dönemde orada hayatını kaybeden arkadaşlarımın anısına sahip çıkma isteğim. Korku duvarını aşalı çok oldu

Sizce ne yanlış ne doğru yapıldı o dönem? Siz filmi kimin gözüyle anlatmaya çalıştınız?

Yanlış olan emperyalizmin desteğiyle bu ülkede en acımasız faşist uygulamaların ve meydan okumaların tarihte görülmemiş biçimde baskı ve zulmün kendisidir. Doğru olan da direnerek efsaneler yaratanlardır. Ben de filmi efsaneler yaratanların gözünden anlatmaya çalıştım.

Bugün de 12 Eylül 1980 darbesinin etkileri görülüyor ülkemizde. Hâlâ o dönemin anayasasının tartışmaları sürüyor. Kaldı ki bugün ciddi bir çatışma ortamındayız 7 Haziran seçimleri sonrası? Dünü ve bugüne nasıl bağdaştırıyorsunuz sizce hâlâ o dönemin sancıları mı bunlar? Bugünlerde Güneydoğu’da yaşanan acılarla ve ölümlere nasıl bakıyorsunuz? Nasıl çıkacağız ülkece bu olaylardan dışarı?

Tabii ki hâlâ o darbenin anayasası ve hukuku uygulanmaktadır ki bu uygulama halkın bu anayasayı istemediğini belirtmemesine rağmen maalesef bu anayasaya ve hukuk sistemi hâlâ varlığını sürdürüyor. Bu anayasayla darbenin failleri uluslararası mahkemelerde yargılanacak suçlar işlemelerine rağmen kendi anayasa ve hukuklarıyla göstermelik olarak yargılandılar. Bu eli kanlı katiller yine maalesef diyorum suçlarının cezasını çekmeden ölüp gittiler. Baki kalan o yiğitçe direnenlerin efsaneleri ve mücadelesidir. Demin anlattığım gibi anayasa ve hukuk sistemi değişmediğinden hiç bir şey değişmedi. Zaten partiler yasası bunun örneklerinden biri değil mi? Belki de politikacıların işine öyle geliyordur. Artık bugün halklarımız özgürlüğün ne kadar değerli olduğunu biliyor. Bunun için artık barış ve kardeşliği getirecek tüm insan hak ve hürriyetlerinin yiğit savunucuları olarak güzel yarınları yaratacaklarına inanıyorum.

Filmin çekim süreci hakkında bilgi verir misiniz, kaç yıllık bir çalışmanın ürünü bu yapım?

Zaten çok uzun ve zorlu bir süreçti. 2010 yılında senaryo çalışmalarına başladık. Dönemin canlı tanıklarıyla görüştük. Bu anlamda çok desteklerini aldık. Onların bizden tek istediği gerçekleri tüm çıplaklığıyla anlatmamızdı. İki yıl sonra da çekimsürecine başladık. Çok zor ve bıçak sırtı bir konu olduğu için bu hassas durumun sinema diliyle anlatmak da çok zor oldu. Özellikle de işkenceleri. Birçoğunu da yansıtmaya içimiz el vermedi. Hiç kimseden destek almadan kendi zor, sıkıntılı olanaklarımızla birçok kişinin de sadece manevi desteğini alarak bu sinema filminin çekimlerini bir kaç ay önce tamamlayabildik.

Sette kazalar oldu mu? Sanırım pek çok işkence ve yanma sahnesi var filmin?

Evet, işkence sahnelerinde özellikle kadın oyuncuların psikolojik ve fiziki olarak acı çekmeleri gibi sıkıntılı olaylar zühûr etti. Ancak en büyük kazayı dört mahkûmun kendilerini yaktıkları sahnede yaşadık, onu da küçük sıyrıklarla atlattık.

Günümüzde daha popüler içerikli filmler çekiliyor. Siz oldukça farklı ve zor bir konu üzerine film çektiniz. Nasıl bir gişe bekliyorsunuz filmden? Sizce seyirciyi yakalayabilecek misiniz?

Bu filme kendine insanım diyen herkes sahip çıkacaktır. Geçmişte olduğu gibi bugün de yarın da bu tarz filmlere duyarlı halklarımız sahip çıkacaktır. Özellikle ezilen halklarımızın özgürlük uğruna çektikleri acılar neticesinde çocuklarının hikâyesine sahip çıkacağına inanıyorum.

Yeni çalışmalar var mı, yeni projeleriniz? kısaca bahseder misiniz?

Tabi ki bu proje maddi manevi beni ve ailemi çok sarstı. Halkıma borcumun bitmediğini düşünüyorum, hatta iki proje belki üç proje daha çekmeyi planlıyorum. Bunlardan biri Halepçe katliamı diğeri Selahattin Eyyubi bir diğeri de Kenan Evren’i anlatmayı düşündüğüm “Büyük Diktatör (12 Eylül Kenan)”.

(06 Eylül 2015)

Taşıyıcı: Son Hız

Camille Delamarre’ın yönettiği ve Ed Skrein, Loan Chabanol, Ray Stevenson ile Gabriella Wright’ın oynadığı Taşıyıcı: Son Hız (The Transporter: Refueled), 04 Eylül 2015’de The Moments Entertainment dağıtımıyla The Momements Entertainment tarafından vizyona çıkarıldı.
Frank Martin, Fransa’nın güneyinde yaşamakta ve sadece bazı çok gizli teslimatlarla ilgilenmektedir. Ancak yaptığı son teslimat başına büyük iş açacaktır. 3 güzel kadına şoförlük yaptıktan sonra, onu ziyarete gelmiş babasının Rus mafyası tarafından kaçırıldığını öğrenir. Babasını kurtarabilmek için Anna önderliğindeki kadınlarla tehlikeli bir işbirliğine girişir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Taşıyıcı: Son Hız yazısına devam et

Labirent: Alev Deneyleri

Wes Ball’ın yönettiği ve Dylan O’Brien, Kaya Scodelario, Thomas Brodie Sangster ile Nathalie Emmanuel’in oynadığı Labirent: Alev Deneyleri (Maze Runner: The Scorch Trials), 18 Eylül 2015’de The Moments Entertainment dağıtımıyla The Moments Entertainment tarafından vizyona çıkarıldı.
Thomas ve Kayranlı dostları en zorlu mücadelelerini vermek zorundadırlar. “İsyan” olarak bilinen güçlü organizasyon hakkında ip uçlarına ulaşmalıdırlar. Yolculukları onları, tahmin edilemez engellerle dolu ıssız topraklara götürür. Kayranlılar, direnişçilerle birlikte isyanın üstesinden gelmeli ve şok edici planlarını açığa çıkarmalıdır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman: 1 / 2
  • IMDb

Labirent: Alev Deneyleri yazısına devam et

22. Uluslararası Altın Koza Film Festivali SİYAD Jürisi Belirlendi

14 – 20 Eylül 2015 tarihleri arasında düzenlenecek olan 22. Uluslararası Altın Koza Film Festivali’nde görev yapacak olan SİYAD – Sinema Yazarları Derneği jürisi belirlendi. Festivalde görev yapacak olan SİYAD – Sinema Yazarları Derneği jürisinde bu yıl Abbas Bozkurt (Altyazı Aylık Sinema Dergisi), Evrim Kaya (Agos Gazetesi) ve Kaya Özkaracalar (İleri Haber) görev yapacak. Özkaracalar, Bahçeşehir Üniversitesi Sinema-TV Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapıyor ve sinema-tv yüksek lisans programının koordinatörlüğünü yürütüyor. SİYAD Jürisi’nde görev yapacak olan yazarlarımıza başarılar dileriz.

22. Uluslararası Altın Koza Film Festivali SİYAD Jürisi Belirlendi yazısına devam et