Dünyanın En Çok Aranan Adamı

Geçenlerde TV.deki bir programa çıkan yarışmacı, ne gibi bir kabiliyeti olduğu sorulduğunda “Ben, son 10 yılda oynanmış lig maçlarının sonuçlarını, hangi yılda, hangi maçta kaçıncı dakikada kimin gol attığını bilirim.” dedi. Nitekim bildi. Bendeniz de bizim sinema sektöründe bu kadar incelikli bilgileri niye gündeme getirmiyoruz diye düşünürken bu hafta vizyona giren bir filmle bu şansı yakalamış oldum.

Malum bu hafta 4 yabancı, 1 yerli film vizyona girdi. Vizyona giren yabancı filmlerin 3 adedi, “Snowden: Dünyanın En Çok Aranan Adamı”, “The Sea of Trees: Sonsuzluk Ormanı” ve “Anthropoid” orijinal adlarıyla gösterime girdiler. Bu filmlerin kendi aralarında da ilginç farklılık vardı. İlk ikisinin Türkçe isimleri afişlerinde altyazı şeklinde küçük puntolarla belirtiliyordu. “Anthropoid” ise sadibey.com’un yayına başladığı Haziran 2005 tarihinden bu yana, Türkçe afişi yapılmadan vizyona giren 2. film olarak dikkat çekiyordu. Diğeri ise 15 Temmuz 2016 tarihinde gösterime giren “Şimdi Nereyi İşgal Edelim?” (Where to Invade Next) adlı filmdi. Bu filmin kendisine has diğer özelliği ise Türkçe afişi olmasa da vizyona Türkçe isimle girmesiydi.

Filmlerin sinemalarda gösterime girdiği zamanki Türkçe adları önemlidir. Filmi orijinal adıyla gösterime çıkardığınızda ileriki yıllarda DVD.si, Blu-Ray’ı başka firmalar tarafından piyasaya sunulduğunda, paralı parasız TV.lere satıldığında, sinema gösteriminden bihaber kişiler bu filmlere çeşitli Türkçe isimler koyuyorlar ve sinemaseverlerin yanılmalarına sebep oluyorlar. Yazın bir kenara ve takip edin, bu haftaki “Anthropoid” ileride kaç çeşit Türkçe isimle TV.lerde gösterilecek.

Benzer konu açıldığında hep misal veririm, Clark Gable ile Vivien Leight’in başrolünü paylaştığı ünlü “Gone With The Wind” sinemalarda orijinal adıyla gösterime girseydi muhtemelen DVD.si “Aşkımız Rüzgar Gibi”, Blu-Ray’i “Rüzgar Gibi Geçen Aşk”, TV gösterimleri “Aşkımızın Esintisi”, “Fırtına Gibi Aşkımız” vs. vs. gibi 50 çeşit Türkçe isimle gösterilecekti. Sinemalarda Türkçe isimle gösterildiği için bırak sinefili, normal bir sinemasevere bile “Clark Gable, Gone…” dediğinizde hemen lafı ağzınızdan alır, “Aaa ‘Rüzgar Gibi Geçti’yi çok severim, hele o yangın sahnesi, Clark’ın bıyıkları…” diye saydırmaya başlar.

(Bu yazı da pek kısa film gibi oldu ama olsun, kısa film iyidir.)

(08 Ocak 2017)

Sadi Çilingir