Gülmeye İhtiyacımız Varmış, Gerçekten: Senden Başka

Sosyal, siyasal, ekonomik, kişisel ve hepsinin üstüne, felâkete dönüşen çevresel sorunlar yaşıyoruz birbiri ardına. Yetmezmiş gibi seçimler de yaklaşınca hemen her partinin vaat adı altında sıraladığı projeler hayatımızı kararttı neredeyse. Şeriat istemeyen bir avukat, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek”ten tutuklanması talebiyle gözaltına alındı, ardından da adli kontrolle serbest bırakıldı; laik bir ülkede. Anlaşıldı, Anayasa gibi laiklik de lafta. Yazık!

Böylesi karmaşık ve Berat Albayrak’ın görevden affını istediği mesajında belirttiği gibi “at iziyle it izinin karıştığı” bir ortamda insan biraz nefes almak, rahatlamak istiyor. Sinema da -bize okulda öğretildiği gibi ağırlıklı olarak eğlenme amaçlı olduğundan- bu rahatlamayı, nefes almayı sağlayan en güzel imkân. Tam da burada, “Senden Başka” gerek romantik komedi unsurları, gerekse aydınlık görüntüleriyle iyi bir seçenek.

Yönetmen Will Gluck’ın, senaryosunu da yazdığı, bir yanıyla bilindik, bir yanıyla da merak ettiren ve başarılı rejisiyle “Senden Başka”, olmadık bir sıkışıklık içerisinde birbirleriyle tanışan iki gencin, Bea (Sydney Sweeney) ve Ben (Glen Powell), hem geçmişlerini unutmak hem de yeni bir geleceğe yelken açmak isterken arkadaş kurbanı olmalarıyla başlıyor. İkisi de en yakınlarına etkilenmemiş gibi davranıp umursamaz cevaplar verince ve daha da önemlisi ikisi de bunları duyunca araları daha da açılır. Ortak arkadaşları, kardeşleri ikisini de evlenme törenine çağırır. Orada bir “oyun” oynamak, birbirleriyle ilişkileri varmış gibi davranmak zorunda olduklarını görür ve bu oyunu kabul ederler.

Düğünün yapılacağı Avustralya’da, Sidney’e giderler. İlgimi çeken öncelikle yeşillik oldu. Bizde olmayan yeşil kent onlarda apaçık ve gerçekten çok. Gündüz ve gece manzaralarıyla kent tanıtımı da çok yerinde… yani çağırıyor insanları. Bu, bir anlamda turizm daveti ve biz zaten yeşili yok ettiğimiz için (ormanları otel yapımı, maden sahası açmak, otoyol ve havalimanı yapmak için katlettik) böylesi bir turizm daveti pek mümkün görünmüyor.

Filme girmeden önce gençlerin eskisi kadar sosyalleşmediği üzerine konuşuyorduk; yeni kuşakların sorunu olarak gördük bu kapanıklığı… Bu ve benzeri filmler umut verici olabilir, tabii izlerseniz.

23 Şubat’tan başlayarak gösterimde…

(20 Şubat 2024)

Korkut Akın

korkutakin@gmail.com