Derviş
Denizin bütün suyunu bir testiye dolduramazsın ama testiye doldurduğun da deniz suyudur.
*
İnsan olana gurur fazla gelmez.
*
Gerçek şu ki; ruhunu lekeleyen mutsuz olacaktır.
*
Allah, herkesin sığınağıdır…
*
Arayan güçsüzdür. Güçsüzde güç aramak boşunadır…

Dinle Neyden
Kendini bilen, Tanrısını da bilir!
*
Her sıkıntı ferahlık imkânlarıyla birlikte doğar.
*
Hz. Mevlana’dan inciler serpiştirilmişti Dinle Neyden’e…
”Ben seherin nûru, akşamın nefhasıyım.
Ben ormanın iniltisi, dalgaların sesiyim.
Ben direk, dümen, süvari ve gemiyim.
Ben geminin parçalandığı kayayım.
Ben kuşçu, kuş ve tuzağım…
Ben resim, ayna, ses ve aks-i sadâyım.
Ben sükût, düşünce, dil ve sesim.
Ben neyin sadâsıyım.
Ben insanın rûhuyum.
Ben taşlarda kıvılcımım.
Ben madenlerdeki altın damarıyım.
Ben gül ve gülün hayran bıraktığı bülbülüm.
Ben tabib ve hasta, zehir ve ilacım.
Tatlılık ve acılık, bal ve zakkumum.
Ben şehir ve muhafızı, muhasırı ve duvarıyım.
Ben bütün varlıkların zinciri, âlemlerin dâiresi, yaratılmışların mertebesiyim…”
*
“Öldüğüm gün tabutum götürülürken, bende bu dünya derdi var sanma. Benim için ağlama. ‘Yazık, ah vah’ deme. Şeytanın tuzağına düşersen, o zaman ‘Eyvah’ demenin sırasıdır. Cenazem gömüldüğü zaman, ‘Ayrılık ayrılık’ deme. Benim buluşmam, kavuşmam işte o zamandır. Beni toprağa verdikleri zaman ‘Elveda elveda’ demeye kalkışma. Mezar, cennet topluluğunun perdesidir. Batmayı gördün değil mi? Doğmayı da seyret. Güneşle aya gruptan hiç ziyan gelir mi? Yere hangi tohum ekildi de bitmedi? İnsan yeniden doğmayacak diye şüpheleniyor musun? Toprağa konulduğumu sanıyorsun, değil mi? Ayağımın altında şu yedi gök vardır”
*
“Aşkı şerh etmek ve anlatmak için ne söylersem söyleyeyim, asıl aşka gelince, o sözlerden mahçup olurum. Dilin tefsiri gerçi pek aydınlatıcıdır. Fakat dile düşmeyen aşk, daha aydındır. Çünkü kalem, yazmada koşup durmaktadır. Ama aşk bahsine gelince, aciz kalır…”
*
“Elbette özlemek, karşılıklıdır. Sevgi de iki taraftan olur, dostlukta. Özlemin, dilemenin artışı iki taraftandır. İster Hak’la olsun, ister halkla, asla tek taraflı olamaz, olmamıştır. Şüphesiz ki O, dilediğinden uzaklığı kaldırır, dilediğini dilediğiyle biraraya getirir. Ayrılık yolunu gösterenin, kavuşma yolunu da kolaylaştırmasını diliyorum…”
*
“Hayatın anlamını arıyorsanız buna ulaşmanın iki yolu vardır. Uzun olanı kitaplardan geçer, kısası sevgiden…”

Organize İşler
Adam – Bizde bayılmıyoruz öyle her gün kelle koltukta. Bırakacağız bir yerde. Ben emlâkçılık diye şey ediyorum ama. Bakıyoruz işte…
Kadın – Bırak Allah aşkına. Çok dinledim ben bu şarkıları…
Adam – Ne güzel şarkı söylerdin bir zaman. Neydi o? içinde ay ışığı olan şarkı?
Kadın – Deniz ve Mehtap…
Adam – Hee! Deniz ve mehtap… Sordular seni, neredesin?
Kadın – İçinde ay ışığı yok onun.
Adam – Nasıl yok? Deniz var, mehtap var. Ayışığı da vardır…

Pudra Mavisi (Powder Blue)
Adam – Neden gittin? Bir not bile bırakmadın.
Kadın – Genellikle beni önce erkekler terk eder. Seni bundan kurtarmaya çalıştım.

Kısık Ateşte 15 Dakika
Her insanın hayatında bir onbeş dakika vardır. İkiye ayırır hayatı. Öncesi ve sonrası… Sanırız farklıdır ikisi. Oysa sonraki sadece diyetidir öncekinin. Sonra fark edersin ki aslında bütün hayatın o onbeş dakikadır. Bazı onbeş dakikakar çıkmayan bir iz bırakır, bazı onbeş dakikalar her izi çıkarır…

Mahrem Anlar (Private Moments)
Adam – Neden beni ne zaman kahvaltıya çağırsan her seferinde eve aç dönüyorum?
Kadın – Madem hep aç gittiğini biliyorsun, neden her seferinde geliyorsun?

Cenneti Beklerken
İnsan, kaybedeceği şeye fazla bağlanmamalı…

Güz Sancısı
Adam – O gelene kadar bekleyeceğim.
Kadın – Belki de unutmuştur. Belki de hiç gelmeyecek, ne biliyorsun?
Adam – Gelmemesinin mutlaka bir sebebi vardır, mutlaka! Beklediğimi bildiğinden eminim. Belki de bunun için gelmiyor…
*
Adam – Bütün gece seni düşündüm.
Kadın – Neler düşündün?
Adam – Söyleyemem, utanırım; söyleyemem.
Kadın – Bana söyleyebilirsin.
Adam – Bütün gece kollarımda taşıdım seni.
Kadın – Hiç ağır değilmişim değil mi?