Paramparça Aşklar Köpekler (Amores Perros)
Kadın – Güçlü olman akıllı olman demek değil…
Adam – Dünyayı düzene sokmak istiyordum daha sonra seninle paylaşabilmek için…

Kadın Kokusu (Scent of a Woman)
Adam – Bu dünyada iki tür insan vardır.
Çocuk – …
Adam – Dikilip olacakları bekleyenler ve sipere koşanlar. Siperler iyidir evlat…

Shine
Adam – Her şeyin bir nedeni var.
2. Adam – Nedenin de bir bedeli vardır…

Cahil Periler (Le Fate Ignoranti)
Adam – Kocanız sizin gibi güzel bir kadını nasıl yalnız bırakabiliyor…
Kadın – Anlamak istiyorum ama bende anlamıyorum. Üstelik bunu çok yapıyor…

Aramızda Kalsın (Divine Secrets of the ya – ya Sisterhood)
Kadın – Baba, sen yeterince sevildin mi?
Adam – Ne kadarı yeter?

Brokeback Dağı (Brokeback Mountain)
Adam – Son iki haftada konuştuğundan daha fazla konuştun…
2. Adam – Bir yılda toplasan bu kadar konuşmadım…

Cennetin Krallığı (Kingdom of Heaven)
Kadın – Benim konumumdaki kadınların iki yüzü olur. Biri dünya için, biri de yalnız kaldığında kendi içindir.
Adam – Yani?
Kadın – Senin yanında kendimim.

Düşler Ülkesi (Finding Neverland)
Adam – Yarın hasta olacaksın.
Çocuk – Bu akşam olacağım…

Soğuk Dağ (Cold Mountain)
Kadın – Bana söylemek istediğin herhangi özel bir şey var mı?
Adam – Bana güzel bir şeyler çal, bir kız beni bekliyormuş gibi…

Cani (Monster)
Kadın – Aşk her şeyi fetheder. Her bulutun gümüş işlemesi vardır. İnanç dağları yerinden kaldırır. Aşk, her zaman yolunu bulur. Her şeyin bir nedeni var. Hayat varsa umutta var.
2. Kadın – Gerçekten çok anlamlı ve sanırım kafan karışık.

Aşk ve Gurur (Pride & Prejudice)
Adam – Neden böyle bir soru soruyorsun?
Kadın – Kişiliğinizi anlamak için.
Adam – Ne buldun?
Kadın – Az, tahmin ettiğim kadar değil.
Adam – Gelecekte daha açık olurum…

Karanlık Yolculuk (Donnie Darko)
Kadın – Bu, ne çeşit bir isim böyle? Bu, süper kahraman gibi bir şey.
Adam – Sana öyle olmadığımı düşündüren ne?

Karşı Daire (Outro Lado Da Rua, O)
Kadın – Her şey açık ve net olmalı, dürüstüm.
Adam – Her şeyin açık ve net olması gerekmez. Bırak, senin kusurlarını ben keşfedeyim. Bazılarını görmem. Belki de önemsizdirler.
Kadın – Ya önemsiz olmadıklarını düşünürsen, ne olacak? Ya ben, senin kusurlarının çok önemli olduğunu düşünürsem.
Adam – Her şeyin ödemeye başladıktan sonra farkına vardığımız mutlaka bir bedeli vardır.

21 Gram (21 Grams)
Baba – Annen öldüğünde üstesinden gelemeyeceğimi düşünmüştüm. Dünya üzerime yıkılmıştı. Ayağa kalkamayacak gibi hissediyordum. Ama tatlım, hayat devam ediyor.
Kadın – Annem öldüğünde ne düşündüm, biliyor musun? Senin nasıl olupta insanlarla yeniden konuştuğunu anlayamadım. Nasıl yeniden gülebildiğini. Bizimle nasıl oynadığını. Bunlardan hiçbirini anlayamadım. Biliyorum, bunun bir yalan olduğunu biliyorum. Hayat devam etmiyor.

Karanlıkta Dans (Dancer in The Dark)
Adam – Yine kendini kesmişsin. Blûzunda kan var.
Kadın – Tuhaf!… Hissedemiyorum bile.

Karşı Pencere (La Finestra Di Fronte)
Kadın – Kötü bir haber getirmediniz değil mi?
2. Kadın – Neden kötü bir haber getireyim?
Kadın – Belli olmaz. Hayattan her şeyi beklerim.

Soğuk Dağ (Cold Mountain)
Adam – Benimle alay ediyorsun.
Kadın – Seni tanımıyorum.
Adam – Bu, hiç doğru gelmiyor. Keşke sadece durmak yeterli olsa, hiç konuşmadan.
Kadın – Yeterli.
Adam – Bak, gökyüzüne bak. Ne renk? Ya da bir şahinin uçuşu ya da uyanışım. Ve birini çok düşündüğüm için kemiklerimin ağrıması. Ne diyorsun buna.

Aşkta Her Şey Mümkün (Something’s Gotta Give)
Adam – Bir kadın göğüs ağrıtır mı?
Hemşire -Dalga mı geçiyorsunuz? Aşk, acıtır, duymadınız mı?
Adam – Duydum. Sadece bizzat yaşamamıştım.
Hemşire – Şanslıymışsınız.
Adam – Evet, şanslı!…