Selin Sabit

Baba Aziz (Bab-ı Aziz)
Bu dünyadaki insanlar mum ateşi önündeki üç kelebek gibidir. İlki, ateşe yaklaşmış ve demiş ki; “Ben aşkı biliyorum”, ikincisi, ateşe yavaşça kanadıyla dokunmuş ve demiş ki; “Aşkın ateşinin nasıl yaktığını bilirim”, üçüncü, kendini ateşin ortasına atarak yanarak kül olmuş. Gerçek aşkı sadece o bilir…

Kaçış Planı (The Next Three Days)
Kadın – Bana bir iyilik yapar mısın?
Adam – Bilemiyorum, biraz meşgulüm.

Aşkın Son Mevsimi (The Last Station)
Tolstoy – Birlikte yaşamaya tahammül edemiyorum artık. Geçerli sebebim olsa da seni sevmekten hiç vazgeçmedim.
Kadın – Elbette.
Tolstoy – Ama Tanrı biliyor ya, işimi hiç kolaylaştırmıyorsun.
Kadın – Neden kolay olsun ki? Ben senin hayatının eseriyim. Sen de benim hayatımın eseri. Aşk böyle bir şeydir.

Ye Dua Et Sev (Eat Pray Love)
Dört bacağın varmış gibi yaşa. Böylece bu dünyada kalabilirsin. Ayrıca dünyaya kafandan bakma. Kalbinle bak. Böylece Tanrı’yla tanışacaksın.
*
Adam – Benimle istediğin kadar dalga geçebilirsin.
Kadın – Dalga geçilemeyecek kadar etkileyicisin.

Felekten Bir Gece (Hangover)
Sen hakaret edilmeyecek kadar aptal birisin…

Özgürlük Yolu (The Way Back)
1. Adam – Adam öldürmek yok.
2. Adam – Yok mu? Bence sen daha önce adam öldürmüşsündür. Günahsız bir adama göre fazla dua ediyorsun…

Şeytanın İni (Red State)
Adam – Annem tarafından büyükannemin iki safkan köpeği vardı. İkisi de aynı anda gelmişti. Onları evine aldı. Geri kalanını komşulara verdi. İkisi de bebekliklerinden beri birbirlerini tanıyorlardı. Birbirlerine çok iyi davranıyorlardı. Hayatınızda görebileceğiniz en cömert hayvanlardı. Neyse… Bir şükran gününde köpekler peşimden geliyorlardı. Çünkü hayvansever olduğumu biliyorlardı. Ve yemeğimi asla bitirmezdim. Masadan kalktıktan sonra onlara bir hindi bacağı attım. İkisi de üzerine atladı. Sanki birbirlerini tanımıyor gibiydiler. Birbirlerine yemek için saldırmaya başladılar. Ortak noktalarını ve paylaştıklarını unuttular, ölüm pahasına o yemeği yemeye çalıştılar. İnsanlar yetkileri olduklarını düşününce garip şeyler yapıyorlar. Ama patronluk tasladıklarında çok daha garip şeyler yapabiliyorlar…

Ejderha Dövmeli Kız (The Girl With The Dragon Tattoo)
1. Adam – Ben öyle köşesine çekilmiş biri değilim. Kapım herkese açıktır, kendileri gelmezler.
2. Adam – Odayı biraz dekore ettirseniz iyi olurdu.
1. Adam – Onların yaptığı gibi geçmişi mi saklayayım, parlak parkenin altına mı atayım gerçekleri? Aralarındaki en dürüst insan benim.
2. Adam – Ailede mi?
1. Adam – İsveç’te…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu