Selin Sabit

Yaşgünü Kızı (Birthday Girl)
Adam – Söylediklerimi anlıyorsun değil mi?
Kadın – Evet!
Adam – Harika… Yoksa daha yavaş mı konuşayım?
Kadın – Evet!
Adam – Anlıyor musun yoksa yavaş mı konuşayım?
Kadın – Evet!
Adam – Bir zürafa mısın?
Kadın – Evet!
*
Adam – Sigarayı bırakmalısın. Hamilesin ve baca gibi tüttürüyorsun?
Kadın – Bırakmaya çalışıyorum.
Adam – İşe yaramıyor.
Kadın – Mutsuz olduğumda daha fazla içiyorum.
Adam – Hiç kimse bu kadar mutsuz olamaz…

Not: Seni Seviyorum (P. S. I Love You)
Adam – Olamaz. Ne söylemiş olduğumu bile bilmiyorum.
Kadın – Söyledin işte. Bal gibi biliyorsun…
Adam – Ne söylemiş olduğumu bilmiyorum. Ama her neyse ciddi değildim muhakkak.
Kadın – Sen her söylediğinde ciddisindir.
Adam – Ama zaman oluyor, bir şeyler söylemek istediğimde, hiçbir şey ima etmiyorum.
Kadın – Bir şey asla ‘hiçbir şey’ olamaz. Anlamı hep ‘bir şey’dir.
Adam – Genelde boş konuşur, hiçbir şey anlatmaz, bir şeyler söylemiş olmak için konuşurum.
Kadın – Hayır, erkekler genelde söylediklerinin arkasında durmadıklarında öyle derler. Ama bir şeyler söylediklerini bilirler…
*
Kadın – Anneme göre seninle evlenmek bir hataydı. Çünkü, sana aşıktım. Sonu olmaz, demişti. Hata yapmak istemiyorum Gerry.
Adam – Eh, dünyaya yanlış gelmişsin bebek. Ördek olmalıydın… Bebeğim benim… Paramız yok, diye evliliğimiz hata sayılamaz ve sonumuz olacak. Nereden biliyorum, biliyor musun? Çünkü her sabah uyandığımda yapmak istediğim ilk şey, senin yüzünü görmek oluyor…
*
Kadın – Bir plânım yok Geryy.
Adam – Dert değil aşkım. Zaten olsa da bir işe yaramıyor…
*
Adam – Meseleyi sana yıkmak istemem ama kadınlar ne ister? Yani ben bir türlü içinden çıkamadım da… Danışmamızı istiyorlar, danışmamızı istemiyorlar. Harekete geç, diyorlar ama durduruyorlar. Bir yandan dibe vurmamızı istiyorlar, diğer yandan tepede olmamızı. Saç ürünlerini kullanmamızı istiyorlar ama aslında karşılar. Siz ne istiyorsunuz ya?
Kadın – Sana söylerim ama benden duyduğunu kimseye söylemeyeceğine dair söz vermelisin.
Adam – Söz veriyorum.
Kadın – Çünkü bu, kutsal bir sırdır.
Adam – Kutsal sır demek!
Kadın – Hazır mısın?
Adam – Evet.
Kadın – Emin misin?
Adam – Sanırım.
Kadın – Yaklaş!… Ne istediğimiz hakkında en ufak bir fikrimiz bile yok…
Adam – Biliyordum, bunu biliyordum. Ne hıyarım be!
*
Adam – Hey! Nereye gidiyorsun?
Kadın – Hayır, dur. Orada kal.
Adam – Dur ama. Hem ceketim sende.
Kadın – Biliyorum. Bir daha karşılaşmazsak bende kalacak.
Adam – Karşılaşacağımıza bahse girerim.
Kadın – Bu, kazanman gereken bir bahis. Çünkü yine karşılaşırsak o zaman sonu gelmiş olacak.
Adam – Neyin sonu?
Kadın – Hayatın! Alışık olduğumuz hayatın…
*
Adam – Sen hayatımın tamamı oldun Holly, ama ben seninkinde sadece bir bölümüm. Başka bölümlerin de olacak…

Psikiyatrist (Shrink)
Adam – Mutluluk! Mutluluk, bir duygu kelimesidir. Bu aralar hisler zar zor anlaşılıyor. Çabuk unutuluyor. Ve çoğu hiç hatırlanmıyor!

Aşk Dersi (An Education)
Kadın – Seninle tanışmadan önce hayatımın ne kadar sıkıcı olduğunu tahmin edemezsin. ‘Hareket karakterdir’, der İngilizce öğretmenimiz. Bence bu, ‘Hiçbir şey yapmazsak, hiç kimse olamayız’ demek. Ve ben seninle tanışmadan önce hiçbir şey yapmadım. Ve zaman zaman bu aptal ülkede kimsenin bir şey yapmadığını düşünüyorum, sen hariç!…
*
Baba – Orada n’apıyor annen?
Çocuk – Sanırım, pastamın mumlarını yakmaya çalışıyor.
Baba – Onyedi yaşındasın, iki yüz elli değil ki?

Kör Nokta (Blind Side)
İnsanlarla bir şey, Tanrı’yla her şey mümkün…

Sweeney Todd: Fleet Sokağının Şeytan Berberi (Sweeney Todd: The Demon Barber of Fleet Street)
Bilmez misin ahmak seni.
Eğlencenin yarısı plânlamaktır işi.
Tüm iyi şeyler bulur,
Hep sabırla bekleyenleri…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu